DSÖ'den ayrılmalıyız, çünkü ...            DSÖ kapatılmalıdır, çünkü ...          DSÖ amacı dışına çıkmış suç örgütü haline gelmiştir    basınız

DSÖ Kapatılmalıdır, çünkü...
WHO should be closed

Dünya Sağlık Örgütü, covid19 salgını bahanesiyle tüm ülkelere dayattığı maske, aşı, pcr testi, hes kodu, tedavi protokolü, yasaklamalar, işyeri kapatmaları, karantina ve otopsi yasağı gibi sözde tedbirler nedeniyle eğitim, çalışma, seyahat haklarına getirilen kısıtlama ve yasaklamalar ile iki yıl boyunca tüm dünyada milyarlarca insanın mağduriyetine neden olmuştur.

DSÖ; domuz gribi ve kuş gribi sürecindeki karar ve uygulamaları ile geçmiş sicilinin karanlık olduğu anlaşılmakla beraber kovid19 plandemi sürecindeki açıklama, karar ve uygulamaları ile amacından uzaklaştığı ve uluslararası kuruluş olma özelliğini kötüye kullanarak adeta insanlığa karşı soykırım planlarının aracı olduğu görülmüştür.

Kovid sürecinden sonraki uzayan kovid, varyant, mutasyon, yeni tip virüs vb açıklamaları ile küresel işgalin büyük sıfırlama planlarının uygulaycısı olduğu anlaşılmaktadır.

2024 mayıs ayı DSÖ genel kurulunda plandemi sözleşmesi ve Uluslararası Sağlık Tüzüğü (UST) değişiklikleriyle, sağlık adı altında tüm ülkelerin egemenlik yetki devri ile DSÖ'ye dünya sağlık bakanlığı gibi bir statü verilmeye çalışılmaktadır.

Böylece ülkelerin kendi iç hukuku yerine DSÖ, bulaşıcı salgın var iddiasıyla zorunlu maske, hes kodu, karantina, pcr testi ve aşı dayatması, sokak yasakları, işyeri kapatmaları ile eğitim, seyahat ve çalışma hakkı gibi yasak ve baskılar ile kişilerin vücut bütünlüğüne, yaşama hakkına, kişi hak ve özgürlüklerine müdahale yetkileriyle adeta dünya diktatörlüğü niteliğinde bir konuma getirilmiş olacaktır.

Kovid sürecinde ve geçmişinde şüpheler bulunan, seçilmemiş halkının tanımadığı bürokratlardan oluşan ve halkına karşı sorumluluğu bulunmayan, özel şirketlerin mali destekleriyle çalışma yürüten DSÖ’ne, ülkelerin egemenlik yetkisi devredilemez, doğal yaşama, insanlığın hak ve özgürlüklerine diktatörce müdahale yetkisi verilemez.

1948 yılında Birleşmiş Milletler genel kurulunda ilan edilen, insan hakları evrensel bildirgesinde belirlenen ve doğuştan kazanılan vücut bütünlüğü, yaşam hakkı, kişinin maddi ve manevi varlığı başta olmak üzere eğitim, çalışma, seyahat hakkı gibi hak ve özgürlükler, DSÖ tarafından tüm dünyada doğrudan ihlal edilmiştir.

DSÖ' nün "yeni dünya düzeni - yeni normal - büyük sıfırlama" adı altında, insan soyuna karşı hak ihlallerine neden olacak, dünya tarihinde benzeri görülmemiş uygulama ve kararlar aldığı ve almaya devam edeceği anlaşılıyor.

Birleşmiş Milletler genel sekreteri sn. António Guterres, DSÖ'den kaynaklanan hak ihlalleri ve mağduriyetlere sessiz kalmakta ve hatta dolaylı ve örtülü olarak desteklediği görülmektedir.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), İnsan Hakları Konseyi Başkanlığı (Human Rights Council -UNHRC), İnsan Hakları Komitesi Başkanlığı (Human Rights Committee - CCPR) gibi hak ve özgürlükleri korumak görevi bulunan kurul ve komiteler, görevlerini yapmayarak DSÖ'nün uygulamalarını görmezden gelerek suskun kalmaktadırlar.

Temmuz 2023 tarihinde toplanan G20 ülke liderleri ve eylül 2023 tarihinde toplanan BM genel kurulu, DSÖ'ye ülkelerin egemenlik yetkilerinin devir edilmesi yönünde çağrı ve temennide bulunmuşlardır.

BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde belirtilen hak ve özgürlüklerin korunması ve insan soyunun geleceği için tüm ülkelerin üyelikten ayrılması ile DSÖ'nün dağıtılıp kapatılması gerekmektedir.

Bu talebimizi insanlığın geleceği için tüm ülkelerin devlet başkanlarına arz ediyor, tarihsel sorumluluklarını hatırlarak vicdanlarına havale ediyoruz.

Ülkelerin Devlet Başkanlarına sunulmak üzere
Büyükelçiliklere verilecek dilekçe metni
 pdf  / word  / jpg

#ExitTheWHO   #TürkiyeDSÖdenAyrilsin   #TürkiyeDSÖdencik

Bu konudaki sözlü açıklamamız için (6 dk)   basınız.

Bu konudaki sözlü açıklamamız için (5 dk)   basınız.


Hakkımızda          Bildirimiz          Belgeler          Etkinliklerimiz          Duyurular          Linkler          İletişim